Meşhur olmak böyle bir şey
Amerikan Başkanı Obama İtalya'yı ziyaret eder. En önemli yatırımlarından olan Fiat fabrikasına gezmeye götürürler. Obama bantları gezerken bir adam dikkatini çeker. Gider yanına :
- Vay Carlos, sen burada mısın ?
der. Tüm yetkililerin gözleri fal taşı gibi açılmıştır. Carlos da gayet samimi
- Buradayım Barack, sen nasılsın görüşmeyeli ?
diye sorar. Sonra iki eski dost uzun ve derin bir sohbete dalarlar. Barack Obama, Carlos'a hediyeler verir, Amerika'ya davet eder, tekrar görüşme temennileri ile ayrılırlar.
Fabrika Müdürü Carlos'a nerden tanıdığını sorduğunda, Obama'nın seçim çalışmaları esnasında beraber, omuz omuza mücadele verdiklerini anlatır ama müdür şoktadır.
Aradan kısa bir zaman geçer, bu sefer zamanın Rus Devlet Başkanı Putin İtalya'ya gelir. En önemli yatırımlarından olan Fiat fabrikasına onu da gezmeye götürürler. Putin bantları gezerken bir adam dikkatini çeker. Gider yanına :
- Vay Carlos, sen burada mısın ? Nasılsın ? Neler yapıyorsun ?
diye sorar.
- Buralardayım işte Vladimir
der Carlos
- Sen nasılsın görüşmeyeli ?
Sonra iki eski dost uzun ve derin bir sohbete dalarlar. Vladimir Putin Carlos'a hediyeler verir, Rusya'ya davet eder, tekrar görüşme temennileri ile ayrılırlar.
Fabrika Müdürü Carlos'a sinir olmuştur. Nerden tanıdığını sorduğunda, Parti için Putin'le beraber, omuz omuza mücadele verdiklerini anlatır.
Müdür kendisini tutamaz ve :
- Kesin sen Papa'yı da tanıdığını iddaa edersin şimdi
der. Carlos gayet mütevazi bir şekilde
- Tabii der, Papa yakın arkadaşımdır.
Müdür inanmaz ve pazar günü Papa'nın halkın karşısına çıktığında orada olmak amacıyla Vatikan'a gitmeye karar verirler. Pazar günü Müdür ile Carlos Vatikan'a giderler. Carlos Müdürüne :
- Sen buradan izle, birazdan Papa balkondan halkın karşısına çıktığında ben de yanından sana el sallayacağım der. Gerçekten 5 dakika sonra Papa halka hitaben konuşmak üzere balkona çıkmıştır ve yanında da bizim Carlos vardır. Tam o esnada Müdürün olduğu yerde bir karambol olur. Müdür baygınlık geçirmiştir. Carlos koşa koşa iner ve Baygın Müdürün yanına koşar. Gider gitmez sorar :
- Ne oldu
diye ? Müdürün yanındaki yardımcısının cevabı :
- Valla ben de ne olduğunu tam anlayamadım ama tam senin balkona çıktığın esnada arkadaki iki Japondan birisi diğerine :
- Yaw, şu bizim Carlos, ama yanındaki takkeli adam kim bilemedim !